2 Şubat 2016 Salı

O an



Yüzümdeki her bir iz yaşadığım bir tecrübeden hatıra bana. Göz kenarlarımdaki çizgiler mutlu olduğum anların sayısı mesela. Alnımdakiler düşüncelere daldığım zamanlardan kalanlar. Dudak kenarımdakiler susup içime attıklarım, çenemdekiler kahkahalarım.


Ellerime bakın mesela. Onlar da konuşuyorlar aslında. Hayata tutundum ben bu ellerle. Tabi ki her zaman kolay değildi. Yine de ben sıkı sıkı sarıldım hayata, hiç vazgeçmedim. Belki gençliğimdeki hayallerin bir çoğunu gerçekleştiremedim ama çok şey öğrendim.


Şimdi uzaklara dalıp gitmiş bu gözlerden anlatayım mı hayatı sana?


Aslında hayatta tek önemli olan içinde olduğun o an’dır. Üşüyorsan ısınmak, açsan doymak, yorgunsan uyumak,  üzgünsen ağlamak, özlediysen sarılıp koklamaktır önemli olan. Plan yapmazsın, kurgulamazsın ve aslında durup düşünsen böyle çok daha rahatsın.


Zaman zaman hepimizin başını alıp uzaklara gitmek ve basit bir hayat yaşamakla ilgili hayalleri işte bu yüzdendir. Çünkü durmadan gelecek ile ilgili planlar yapmak yorucudur. Geleceğin gelip gelmeyeceğini bilemezsin. Geçmişte kalanları da geri getiremezsin. Ama an senindir. O an istediğini yapabilmek senin için ölüm gelene kadar durmadan yeniden verilen bir hediyedir.


Hayat dediğin aslında tam olarak neyi gerektirir ki? Sağlığın yerindeyse, karnın toksa, yatacak yerin varsa, bir de sevdiğin insanlar yanındaysa çok da fazla kasma.


Yüzündeki her çizgiyi sev... Sıkı sıkı tutun hayata, asla vazgeçme... Ve an’ın içinde kal... An’ı yaşa...


                                                                                                            Herhangibiri / 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder