Kimsin bilmiyorum… Nerdesin
bilmiyorum… Belki gözlerimin görebildiği bir mesafedesin, belki de ufkun çok
ötesindesin. Eğer şu anda tanımıyorsak birbirimizi, geldiğinde yabancılık çekme
diye söylüyorum, renklerden en çok kırmızıyı seviyorum. Meyvelerden çileği,
sebzelerden taze fasulyeyi, çiçeklerden papatyayı, günlerden cumartesiyi… En çok yaz mevsimini seviyorum mesela, pırıl
pırıl parlayan güneşi... Bir yerlere tıkılmak yerine açık havada gezmeyi… Sinemayı
da seviyorum ama daha çok tiyatro izlemeyi… Tarih kokan mekanları seviyorum
ben, yaşanmışlıkları ve geçmişle bağı olan yerleri. Eski kelimeleri seviyorum
mesela, ağdalı anlatımları, iyi yazılmış kitapları… Derin suskunlarım olsa da
zaman zaman, konuşmayı seviyorum, sohbet etmeyi, kahkaha atarak gülmeyi, anlatmayı,
anlamayı ve bir o kadar da dinlemeyi... Söyleyemediklerim de oluyor tabi… İşte
o zaman da yazmayı seviyorum ben. Yazıyorum, uzun uzun yazıyorum. Sevdiklerimi,
sevmediklerimi, öfkelerimi, hayallerimi, göz yaşlarımı, üzüntülerimi, sevinçlerimi…
Kendimi bildim bileli yazıyorum ama hep -farkında olmadığım zamanlarda bile- senin
için saklıyorum en güzel cümlelerimi. Sen geldiğinde dökülecekler kalbimin
ucundan kalemime… O güne kadar kutsal bir emanet gibi gizliyorum sana ait olan
kelimeleri... Kimsin, nesin, nerdesin bilmiyorum. Daha fazla bekletme beni,
şimdiden en güzel yazımı sana hediye ediyorum ve aslında o, benim en güzel
yazım olacak, biliyorum…
Herhangibiri / 13.12. 2016
Fotoğraf: Rüstem Dilan
Fotoğraf: Rüstem Dilan
En güzel yazın olacak inanıyorum...
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sil